Gelenekler
KIZ İSTEME
Evlenme çağına giren oğlan ailesi, isteyecekleri kız için oğlunun görüşünü alırlar, olur derse yakın akrabalarından sözü geçen birini yanına alarak kız evine varırlar. Burada önce kız evi gelenlere çay, kahve ikram eder, hal hatır sorulduktan sonra sözü geçen kişi : ‘’Allah’ı emri Peygamberin kavliyle kızınınzı oğlumuzu istiyoruz’’ der. Kız tarafı hemen söz vermez ve kendi aramız da düşünelim derler. Bir istekmekle verilmeyen kız için genelde halk arasında şöyle söz ile vardır: ‘’ bir vurmakla çam devrilmez ‘’ derler. Aradan birkaç gün geçince oğlan tarafı tekrar gelir. Kız verilince, ‘’ hayırlı olsun’’denilir. Sonra da aralarında yapılacak takılar üzerinde anlaşma sağlanır. Belirli gün tayin edilip Belediye de nikah kıyılır. Ayrıca bir gün Tavas’a gidilerek gelin olacak kıza elbise takı alınır. Aynı zamanda oğlana kız tarafı yüzük, saat gibi takılar alır.
NİŞAN
Kasabamızda genellikle nişanlar düğünden önce belirlenen bir günde çalgı eşliğinde yapılır. Oğlan tarafı yakın akraba ve komşulara, ‘’nişanımız var, buyurun’’ diye davet ederler. Oğlan tarafı nişan takılacak kıza oyuna çıkarır, para ve takılar takar. Ayrıca burada oğlanın akrabaları para takar. Nişan bitttikten sonra oğlan evi nişana gelenleri eve davet eder. Burada yenilip içildikten sonra nişan tamamlanmış olur. Sık olmasa da bazı aileler evde sohbet düzenlereyek nişan adetini yerine getirmiş olurlar.
DÜĞÜN
Kasabamızda düğün için genel de davetiye için havlu, basma ve sabun dağıtılır. Oğlan ve kız evi yakınları ile beraber ev ev dolaşarak kasaba halkını düğün için oku dağıtırlar. Bu işe ‘’okulamak ve okulanmak’’ adı verilir. Düğünün başlangıç günleri önceleri Salı akşam üstü başlayıp Perşembe ikindiye kadar veya Cuma akşam üstü başlayıp Pazar ikindiye kadar devam ederdi. Fakat şimdilerde Çarşamba kuşluk vakti başlayıp Perşembe ikindi ye kadar devam ediyor veya Cumartesi kuşluk vakti başlayıp Pazar ikindiye kadar devam ediyor. Bu günlerde kasaba halkı ve yakın komşu köyden okulananlar kendilerine gelen okunun bedelini(oku avyetini) vermek için zarfın içine bir miktar para koyarlar. Yakın akrabalar kızın ve oğlanın ihtiyacına göre değişik oku avyeti getiriler. Düğüne gelenlere yemek verilir. Çarşamba veya Cumartesi günü öğleden sonra (öğle namazıza mütaakip) oğlan evinden kız evine ‘’tongavı’’ ya (davullu ziyaret) gidilir. Giderken oğlan evinden kız evine bazı yiyecekler götürülür. Bu arada ‘’ Geli Alı’’ diye bir de gelin başlığı götürülür. Bu gelin alının altına genelde çocuklar girer. Kız evinde çocuklara para verilerek gelin alı teslim alınır. Burada kasaba halkının delikanlıları oyunlar oynarlar. Sonrada oğlan evine dönülür.
KINA GECESİ
Kına kurulmadan önce gelin adayı ve bunun sağdıcı kasaba da gezerek kızları kınaya davet ederler. Çarşamba veya Cumartesi akşamı kına gecesi yapılır. Kızlar, kız evinde toplanarak burada eğlenirler ve oynarlar. Akşam kız evine gelen kızler gelin adayının ayağına kına yakarlar. Geç vakitlere kadar eğlenirler. Ertesi gün de öğleye kadar oynayarak eğlenirler.
DAMAT ÇIKMA: Perşembe veya Pazar günü öğle namazından sonra damat çıkar, kabasalılar damat ve sağdıca para ve takı takarlar. Sonra da davullu zurnalı olarak kız evine gidilir. Burada kız evinin yakınları ve kız evi, damat ve sağdıca para ve takı takarlar. Bu işler tamamlandıktan sonra oğlan evine dönülür. Paralar toplanarak damat ve sağdıca teslim edilir. Bu işlerden sonra sıra gelin almaya gelir. GELİN ALMA Oğlan evi yakınlarını ve komşularını gelin almaya davet ederler. Arabalarla kız evine varılır. Kız evinin oğlu veya yakını kapıyı kilitler. Sağdıç, kapının açılması için para verir. Kapı açıldıktan oğlan evinden gelenler gelinin başını düzenlemek için gelini yanına girerler. Dışarıda ise delikanlılar davul zurna eşliğinde oynarlar. Gelin hazırlandıktan sonra babası veya amcası tarafından dışarı çıkarılır ve oğlan babası ve sağdıca teslim edilir. Onlar da kıza ya ata yada süslenmiş gelin arabasına bindirirler. Eğer gelin ata biner ise gelinin arkasında başka bir ata gelin alıcı denilen bir bayan biner. Bu şekilde kasabanın içindae davul zurna eşliğinde oynarak gelini gezdirerek oğlan evine getirirler. Oğlan anası, babası, halası, ninesi geline bazı eşyalar adarlar. Bu tamamlandıktan sonra damat gelinin başından para, şeker ve buğday atar. Sonra gelin attan indirilir. İçeriye girerken gelinin eline yağ veya bal verilir. Gelin bunu kapının üzerine sürer. (Bunu yapmaktaki gaye kaynanasıyla geçiminin yağ veya bal gibi olmasını dilemektir.) Bu arada gelin içeriye girdikten sonra oturtturulup eline bir çocuk verilir. ( Bundaki maksat ise bunun gibi çocukların olsun anlamına gelir.) Oğlan evinin yakınları gelini eğlendirmek için oynarlar.
İLK GECE
Yatsı namazından sonra imam eve davet edilip imam nikahı kıyılır. Kız arkasına gelenler tavuk ve sareyli getirirler. Gelin odasının kapısının arkasına damadı düşürmEk için bir bir kadın gizlenir. Nikah kıyıldıktan sonra damat içeri girer. Gizlenen kadın dışarı çıkar damatla gelin iki rekat namaz kılarlar. Sonra damat gelini konuşturmak için veya yüz görümlüğü için altın takar. Sabah olunca damat kaynanasının yanına giderek el öper. Karşılığında el öpme parası alır ve yemek yer. Gelin de evdekilerinin ellerini öper. Aynı şekilde el öpme parası alır. Sonra da gelinliğini giyerek yakın akrabalarını ziyaret ederve ellerini öper. Onlarda geline el öpme parası verirler. Sonra da gelin kendi anasına ziyarete gider.
DOĞUM ADETLERİ
Doğum genelde kasaba da görevli ebeler tarafından yaptırılır. Çocuk dünyaya gelince bilen bir kişi çocuğun sağ kulağına ezan okur. Ad koymayı daha çok büyükler yapar. Dünyaya gelen çocuğu yakınları yaşı uzun olsun demek için ziyarete gelirler. Bu arada gelenler yakınlıklarına göre küçük altın ve para getirerek çocuğun yastığının altına koyarlar. Gelen paralarla çocuğa bankada bir hesap açtırılır. Çocuğun göbeği düşünce bunu genelde cami avlusuna gömerler.(Çocuk namazkar olsun diye.)
DİNİ BAYRAMLAR
Müslüman toplumlarda olduğu gibi bayramlar kasabamızda da değer verilen bir gelenektir. Bayramda bir hafta önce evde genel bir temizlik yapılır. Bayram için gerekli hazırlıklar yapılır. Arefe günü sabahleyin küçük çocuklar güzel elbiselerini giyerler ve birer naylon torba veya koli alarak merkez caminin kenarında toplanırlar. Burada toplanan çocuklara büyükler büskivi, şeker, vb. şeyler dağıtırlar. Öğle namazından sonra Kabristana ziyarete gidilir. Buraya giderken çiçek, mersin, buğday ve buna benzer şeyler götürürler. Kabir ziyaretine genellikle yaya gidilir. Kabir ziyaretinde Yasin-i şerif, Fatiha, İhlas sureleri vb. okunur. Akşam üstü kadınlar pişi, börek türü şeyler yapıp komşularına dağıtırlar. Ertesi günü yani Bayram sabahı erken kalkılır. Erkekler temiz giyinip camiya bayram namazına giderler. Camide kasabalı olup ta başka yerlerde görev yapan din görevlileri vaaz edip hutbe okurlar ve namaz kıldırırlar. Namaz bittikten sonra cami içinde ve dışında bayramlaşılır. Daha sonra halk evine dağılıp evdekilerle bayramlaşırlar. Küçüklere bayram harçlıkları verilir. Evde yemek yenir. Dini bayram, Ramazan bayramı ise hemen yakın komşulara ve akrabalara bayramlaşmaya gidilir. Kadınlar gelenlere çay, kahve, meyve suyu ve ayran vb. ikram ederler. Hal hatır sorulur. Kadınlar genellikle ertesi günü bayramlaşma yaparlar. Kurban bayramında ise bayramlaşma kurbanlar kesildikten sonra yapılır. Kasabamızda bayramlar genellikle üç gün sürer.
MİLLİ BAYRAMLAR
Her milletin tarihinde önemli günler vardır. Bizim de tarihimizde Cumhuriyet Bayramı ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı, 30 Ağustos Zafer Bayramı vardır. Bu bayramlarda okulumuz gerektiği gibi hazırlanarak bayramı kutlar. Sabahleyin okul öğrencileri ve öğretmenleri okulda toplanırnar. Sira olup kasabanın caddesi boyunca bando takımı eşliğinde yürüyüş yaparlar ve kahramanlık marşları söylerler. Daha sonra tören alanı olarak seçilen yere gelinir. Burada konuşmalar, şiirler okunur ve oyunlar oynanır. Kasabalılar bayram sonun da öğrencilere bazı yiyecek maddeleri dağıtırlar.
UNUTULAN BAZI ADETLER
Daha önceleri kasabamızda yapılan , fakat şu an yapılmayan bazı gelenek ve görenekler vardır. Bu gelenek ve göreneklerin bazıları düğünlerle ilgili olup aşağıda anlatılmıştır.
1)Düğün Odununa Gitme: Eskiden düğün başlamadan üç gün önce köy (şu an kasaba) delikanlıları merkeplerle(eşeklerle) düğün odununa davullu zurnalı giderlerdi. Oduna gidilen yerde yemek yenirdi. Odun yapılıp merkeplere sarılıp köyün yakınına gelinince silah atılır. Davul zurna ekibi onları karşılamaya giderdi. Bu şekilde eğlene eğlene düğün evine gelinirdi. Merkeplerin bir kısmı da odunla beraber kız evine gönderilirdi. Odundan gelen delikanlılar damat adayı tarafından ağırlanırdı.
2) Düğün Ekmeği Yapma: Yine öğleden sonra düğün başlamadan dört gün önce düğün sahibi düğün ekmeği için komşu ve yakınlarından 10-15 kadın çağırır. Üç gün ekmek edilir. Burada yenilir içilirdi. Çocuklar için bir eğlence kaynağı teşkil ederdi.
3) Arap Oyunu: Yine düğünlerde akşamları Arap oyunu oynanırdı. Bir erkek yüzünü siyaha boyar yani Arap olur ve bir erkek kadın elbiseleri giyip yani kadın olurdu. Bu iki kişi kendi becerileri ile oyunlar sergilerlerdi. Bazen geliştirdikleri oyun için üçüncü, dördüncü kişiye de ihtiyaç duyulur fakat bu kişiler önceden belli olmaz, o an seyircilerin arasından seçilir.
4) Deve Oyunu: Düğünlerde akşamları aynı zamanda deve oyunu yapılırdı. Pamuk yayından yapılmış deve boynu ve ölen bir hayvanın çenesinden de deve ağzı yaparlar. Sonra da bunu süslerler ve altına iki kişi girerek davul zurna eşliğinde oynatılırdı.
1)Düğün Odununa Gitme: Eskiden düğün başlamadan üç gün önce köy (şu an kasaba) delikanlıları merkeplerle(eşeklerle) düğün odununa davullu zurnalı giderlerdi. Oduna gidilen yerde yemek yenirdi. Odun yapılıp merkeplere sarılıp köyün yakınına gelinince silah atılır. Davul zurna ekibi onları karşılamaya giderdi. Bu şekilde eğlene eğlene düğün evine gelinirdi. Merkeplerin bir kısmı da odunla beraber kız evine gönderilirdi. Odundan gelen delikanlılar damat adayı tarafından ağırlanırdı.
2) Düğün Ekmeği Yapma: Yine öğleden sonra düğün başlamadan dört gün önce düğün sahibi düğün ekmeği için komşu ve yakınlarından 10-15 kadın çağırır. Üç gün ekmek edilir. Burada yenilir içilirdi. Çocuklar için bir eğlence kaynağı teşkil ederdi.
3) Arap Oyunu: Yine düğünlerde akşamları Arap oyunu oynanırdı. Bir erkek yüzünü siyaha boyar yani Arap olur ve bir erkek kadın elbiseleri giyip yani kadın olurdu. Bu iki kişi kendi becerileri ile oyunlar sergilerlerdi. Bazen geliştirdikleri oyun için üçüncü, dördüncü kişiye de ihtiyaç duyulur fakat bu kişiler önceden belli olmaz, o an seyircilerin arasından seçilir.
4) Deve Oyunu: Düğünlerde akşamları aynı zamanda deve oyunu yapılırdı. Pamuk yayından yapılmış deve boynu ve ölen bir hayvanın çenesinden de deve ağzı yaparlar. Sonra da bunu süslerler ve altına iki kişi girerek davul zurna eşliğinde oynatılırdı.
